18 Ağustos 2009 Salı

Aylak Adamın Güncesi - Yaz 2009



Genelde kişisel olarak blogumda yer verdiğim ay ve dönem güncelerini basından alıntılar ve derlemelerle oluşturuyorum . Dikkate değer bulduğum kişisel ve genel anlamda ülke ve dünya çapındaki olayları paylaşıyorum ki ileride yıllar bazında geri döndüğümden ilgili dönemlerde nelerin dikkat çektiğini ve değişimleri gözlemleme şansı bulmak istiyorum .


Ancak son birkaç aydır doğrusu gerek özel işlerim gereksede yaz mevsimi dolayısı ile aylık günceyi takip edemiyorum , daha doğrusu günlük gazete ve tv haberlerini bile sağlıklı takip ettiğimi söyleyemeyeceğim . Aslında bu durumdan zaman zaman şikayetçi olmadığımıda söylemeliyim . Neticede bizim gibi sıradan figüler için dünyanın sorunları ile ilgilenmek , aslında dertli başa biraz daha dert olmaktan başka birşey ifade etmiyor. Sonuçta elinizden fazala bir imkanın gelmediği , trafik kazalarındaki ölümler , küresel ısınma felaketleri , doğal afetler , savaşlar , cehaletin pençesinde kurban olan zavallı insanlar , 3. sayfa toplumsal psikolojinin ayaklar altında süründüğünü kanıtlayan vahşet haberleri , siyasetin ve politikanın kaygan zeminde ve hiçte güven vermeyen dansları doğrusu insanı pekte mutlu kılmıyor . Ama işte çözümde buradan yatıyor . Çözüme ve duyarlılığa sahip olmak için durup duruken bu ağrı ve sancıyı hissetmek . Sanırım insan olmanında en büyük farkı burada diğer canlılara nazaran . Bir grubu diğer canlılarda dahi görülmeyecek düzeyde ve düşüncesizce dünyayı yok etmeye çalışırken , bir kısmıda yine diğer hiçbir canlı türünde görülmeyecek düzeyde buna karşı kaygılanabiliyor ! Doğrusu bu durumda İNSAN türü hakkında yorumda bulunma konusunda fikir beyan etme konusunda garip bir ironik durum oluşturuyor .


Sonuçta dünyamızda her an her konuda mutlaka ki insanları yani bizleri etkileyen birşeyler oluyor , haber değeri ve dikkat çekmesi açısındadan bunları bize sunulan birçoğu maalesef ki kötü ve rahatsız edici şeyler . Enseyi karartmadan yaşamaya ama güzel ve mutlu yaşamaya ve karanlığı aydınlatacak ışığı bulma ya da bizde yanan o ışığı söndürmemek adına yaşamaya devam etmek durumunda olunması gerektiğine inanıyorum .


Bu nedenle bu başlıktaki bu yaz güncesi dahaçok güncel olaylar ve durumlar yerine daha kişisel ve aklımdan geçen düşünceleri paylaşmaya ayırmak istedim . Çünkü bunu en azından genelde yaşananlar karşısında karamsar bir tavır sergileyen benim için kendime de vereceğim en güzel mesaj olduğuna inandığım için yapmak istedim . Ve bunu sizinle de paylaşmak ...
Görmeye , duymaya, bilmeye, öğrenmeye , sormaya , düşünmeye , şüphe etmeye , merak etmeye , okumaya , yazmaya , çizmeye devam edelim ama hep gülümseyecek ve gülümsetecek bir sebepte bulalım ...

Aylak Adam

Agustos 2009

Bir Öğleden Sonra ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder