15 Eylül 2009 Salı

Küresel Ekonomik Kriz - Terör ve Sel = Ağustos Eylül 2009

TV'lerdeki koca koca adamların çocuk kandıramayan reklamları !
Ekonomik kriz için reklam kampanyası var , büyük abiler ablalar topluma mesaj şıftırtıyor ( Okan Bayülgen tabiri ile ) , oyuncak alın diyor biri , oyuncakların neredeyse %99,9 'unun Çin'den gelmediğini bilmediğimizi sanarak , biri simit alın diyor , buğday ve üretilen buğday'ın tohum politikasının bilmediğimizi sanarak , çiklet alın diyor , gidip bir sakızların isimlerine cisimlerine ve içeriklerine teliflerine bir bakın . Bakkal dan alışveriş bakın iyi fikir , ama bakkalı yaşatırken akıllı olmanız lazım ...

Balık kavak ağacına çıktı , Manda söğüt dalına yuva yaptı , İstanbul selde boğuldu !
İkincisi bir yaz yağmurunda onlarca insan sele kurban gitti , arabalar evlerin çatısına çıktı , deniz motoları ile araçlar aynı yerde yüzdü , TEM uluslararası otoyolunda arabalar sandal oldu , kapalı bir kamyoneti servis yapmışlar mezar oldu insanlara , tüm bunlar medenileştiğini geliştiğini , çağdaşlaştığını , kültür bombardumanına tutulduğu varsayılan , Türkiye'nin kalbi ISTANBUL'da bir eylül günü yağan yağmurlarda oluşan selde meydana geldi . Depremde hepimiz deprem uzmanı olmuştuk fayları öğrenmiştik , şimdi hepimiz bu defa dereler ve dere yatakları konusunda ihtisas görüyoruz , yüce medyamız sayesinde , TV'den eğitim ve feyz almaya ( ya da hacı hocadan ) meraklı ve tembel olduğumuz için en kolayı bu ama 3 gün sonrada , hani erme modunda bilgilendikten sonrada koca koca prf.'ların kimi konuşmalarına bile müdahahil olup o yanlış bu doğru diye ahkam bile kesecek kadarda etkin (!) oluyoruz , ne hikmetse . Bunca zehir(!) ve cin (!)gibi insanlardan oluşan bu arkadaşlarla hala nasıl bu hallerde olduğumuzu da insan düşünmeden edemiyor nedense (!) ... Haa şunu söyleyelim kısa süre sonrada bu bilgileri unutuyoruz ... Buda bana belli bir hafıza kapasitesine sahip kuşları anımsatıyor , son öğrendiğiyle ilk öğrendiğini unutan gibi ... son öğredniğimizle ilkini unuturken , dereleri öğrendik fayları hatırlamıyoruz bile ...

Haramiler diyarında "Açıl susam açıl"
Açılım yapıyoruz birde , açılıp saçılıyoruz , Mevlana 'nın bilmeyeni kalmayan söznde " Ya göründüğün gibi ol , ya da olduğun gibi görün " der ... Yapmayın etmeyin ağalar beyler , yemeyin ( argoda= kandırmayın ) bizi , saf yerine koymayın bu insanları , özgürlük , savaş karşıtlığı , kardeşlik , dostluk gibi kutsal ifadeleri bu çok ucuz politik malzemelerin bir oyuncağında dönüştürmeyin , terör ve ölümlerin kol gezidiği sürece samimi olmayan hiçbirşey bir mesafe kat edemez . Mevlana'yı asla unutmayın , bize karşı olmanıza gerek yok , ihtiyaçta yok ama insansanız kendinize dürüst olun yeter ...
...
12 Harbi DEV !
Tüm bunlara rağmen çok keyifli anlar geçirten bir 12 DEV ADAM var bana ki basketbolun nekadar güzel bir spor ve nekadar doyumsuz bir zevk olduğunu anımsattıkları için . Avrupa şampiyonasında şu anda ilk 5 maçın tamamını kazandılar , kendilerini kutluyorum .
Futbol takımını mı ? Onunda Dünya kupasına gitmesini isterdim ama , başlarında ki (m)egoloman olmadan ... Zaten bu sebeplede hüsran içindeyiz ...

Bir " Al-ver , ekonomiye can ver" esprisi (Face Book'tan alıntı)
Bu Tekirdağ Rakısı, Bunu içersen; Tekel fabrikası kazanır, Tekel Bayiileri kazanır, meyhaneler kazanır, peynirciler kazanır, mezeciler kazanır, balıkçılar kazanır, anason üreticisi çiftçiler kazanır, şişe üreticisi kazanır, nakliyeci kazanır, taksiciler kazanır. İçtikten sonra kaza yaparsan; kaportacı kazanır, tamirci kazanır, hastaneler kazanır, doktorlar kazanır. Kaza yapıp ölürsen; mezarcılar kazanır, tabutçular kazanır, imamlar kazanır, çiçekçiler kazanır, lokmacılar kazanır, Velhasıl tüm Türkiye Kazanır... Bir tek sen kaybedersin. Krizin etkisi yok olur gider... :)

Aylak adam'dan bir " yarım eylül " güncesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder